kısaca:

İstesem de es geçemediğim -bazen gereksiz- detaylarla, başımı göğe erdirmeyecek tespitlerle, güncel haberleri tiye alan veya eleştiren yorumlarla, mehmet ali birand kıvamındaki saçma zembelek monologlarla, yaşadığım, yaşanıldığına şahit olduğum veya yaşanabileceğine inandığım aşklara dair şiirlerle, bir köre aşkın rengini soracak kadar edepsiz, diğer yandan o körün kendinden çok emin bir tonda cevap vermesi kadar da çelişkili makalelerle, şakalarla ve komikliklerle, elimden geldiğince dişe dokunur konular üzerinden hayata dokunmaya çalışacağım bu yere hoşgeldin.

Yazı başlıklarına aldanmadan önyargısız, yaftasız, tarafsız ve kaygısız bir hamle yap şimdi ve içlerinden bir tanesini oku!

22 Kasım 2010 Pazartesi

Rotring Kalem (Tercihen 0.7)

Az önce bir arkadaşın "kalemimi kaybetti amk ya!" demesi üzerine "nolcak olum alırsın yenisini." cevabıma cevaben "ama rotring'ti abi!!" demesiyle aklıma geldi bu gerçekten dönme tespit.. veya bir kalemin kayboluş hikayesi diyelim.. Daima kaybolurdu bu rotring denen kalem cinsi; üstelik silgiydi, kalemdi vesaire kırtasiyelikler gibi ortaya çıkmazdı bir süre sonra. mesela eski evimizden taşınırken birinci sınıfta kaybettiğim abaküsümü bulmuştum. sonunda ortaya çıkmıştı abaküsüm ama lisede kaybettiğim rotring'imi yıllardır bulamıyorum.. sırf onun için yine taşınmaya ikna ettim bizimkileri ama nafile.. bulamadım!


Ben lise hayatım boyunca bi' tane aldım bu zamazingodan. ilk senemdi.. hevesliyiz tabii. söylentiye, efsaneye de inanmam ya hani! büyüdüğümü sandığım sivilceli ergen zamanlarım henüz.. arkadaşlar uyarmıştı oysa "bak olm alma benim dört tane kayboldu, gereksiz bu işler! parana yazık." falan diye ama hiç kulak asmadım onlara. 


Rotring'in havası ayrı! onunla yazınca daha bi' güzel görünüyor el yazın.. kız yazısı mükemmelliğine yaklaşmasa da iyi iş çıkarıyor. elinden çıkan default yazı tipini değiştiriyor nerdeyse. mesela noki'nin uçlu kalemleri arial yazı tipinde yazıyorsa, rotring hem century gothic okunurluğu, hem de candara sevimliliğinde yazıyor. 


Neyse hocuzela, kayboluş hikayesine gelelim şimdi. kalemi aldık, elim de alıştı, her şey hoş, güzel.. yazarken motive ediyor falan.. ne güzel hoyratça yazılar yazıyordum etrafa çılgınlar gibi.. derken bir gün kalemi gömleğimin cebine koymayı unutup teneffüse çıktım. sıranın üzerine bırakmıştım. döndüğümde kalem yoktu. aman tanrım!? kaybolmuştu! yerlere bakıyorum, köşelere, çantamın her yerine, ceketimin astarının içine hatta alt kattaki sınıfa dahi baktım ama bulamadım. sınıfta herkese de sormuştum mal gibi "rotringimi gördünüz mü?" sanki çıkıp gidecek bir yerlere veya sanki bana özel üretilmiş! ama o denli benimsemiştim be! yıllarca aradım da bulamadım. kayboluşunun üzerine 8 ev değiştirdik, sonuç yok. abaküsüme sarılıp yatıyorum geceleri, onunla avutuyorum kendimi. çıkıp geleceği günü bekliyorum.. 


onu beklerken yazmaya tövbe edecek değiliz ya? 
o rotring'in acısıyla koşarak gittiğim en yakın kırtasiyeden aldığım 'noki' marka ucuz kalemi kullanıyorum o zamandan beri. hiç kaybolmuyor bunlar ama bozuluyorlar. ha bir de, şu soruyu hatırladın mı?


- 0.7 ucu olan? olup da vermeyenin! 

Hiç yorum yok: